Saatlik Escort Ecrin, şehrin merkezinde bulunan lüks bir spa merkezinde saatlik masaj hizmeti veren uzman bir terapistti. Onun sihirli dokunuşları, müşterilerinin yaşadığı stresi ve yorgunluğu anında alıp götürüyordu. Özellikle iş hayatının getirdiği yoğun tempoya karşı bir sığınak olan spa, şehirdeki en iyi "rahatlama istasyonu" olarak biliniyordu. Ancak Ecrin için bu sadece bir iş değil, aynı zamanda bir tutkuydu.
Yıllar önce, bir trafik kazası sonucu ciddi bir bel sakatlığı yaşamış ve aylarca yatağa bağlı kalmıştı.Bu zorlu süreçte masajın ve fizyoterapinin mucizevi etkileriyle tanıştı. Bu deneyimi, onun hayatını tamamen değiştirdi ve Ecrin, insanlara doğal yollarla şifa sunma yolunda ilerlemeye karar verdi.
Ecrin'in Gizemli Mektupları: Platonik Aşktan Gerçek Sevgiye
Eğitimini tamamladıktan sonra, lüks bir spa merkezinde işe başladı. Ancak onun için en önemli olan, müşterilerine sadece fiziksel değil, aynı zamanda ruhsal olarak da rahatlama sunmaktı. Ecrin'in dokunuşları, insanların bedenlerindeki tüm gerginliği alıp götürüyordu, aynı zamanda ruhlarını da besliyordu.Bir gün, spa merkezine ünlü bir aktör geldi. Uzun ve yoğun çekim günlerinden sonra, bedenindeki ağrılardan kurtulmak istiyordu. Ecrin'in masaj hizmetini duydu ve hemen randevu aldı. Masajın sonunda, aktör tamamen yenilenmiş hissediyordu. Ecrin'in yeteneğine hayran kaldı ve onu, yeni bir film projesindeki karakterinin hazırlık sürecinde yanında bulundurmak istedi.
Bu teklif, Ecrin'in kariyerindeki dönüm noktası oldu. Artık sadece spa merkezinde değil, aynı zamanda film setlerinde de hizmet veriyordu. Onun yeteneği ve tutkusu, herkes tarafından takdir ediliyordu.
Ancak Ecrin, başarısını sadece kendi yeteneğine değil, aynı zamanda yaşadığı zorluklara ve bu zorluklardan aldığı derslere borçlu olduğunu biliyordu. O, her fırsatta genç terapistlere, hayatın getirdiği engellere rağmen tutkularını takip etmeleri konusunda ilham veriyordu.
Saatlik Escort Ecrin'in film setlerindeki başarısı kısa sürede yayıldı. Özellikle oyuncuların zorlu çekim saatleri sonrasında ihtiyaç duydukları rahatlamayı ve enerji toplamayı Ecrin'in sihirli dokunuşlarıyla bulabiliyorlardı. Ancak bu süreçte Ecrin, yalnızca bir masaj terapisti olmanın ötesinde, sette çalışan herkes için bir dinlenme ve rahatlama kaynağı haline geldi.
Bir gün, Ecrin sette çalışırken genç bir yardımcı yönetmen olan Deniz'le tanıştı. Deniz, yoğun set programı nedeniyle sırt ve boyun ağrılarından şikayetçiydi. Ecrin, Deniz'e özel bir masaj seansı ayarladı. Bu seans sırasında, Deniz'in ağrıları gitmekle kalmadı; aynı zamanda ruhsal olarak da derin bir rahatlama yaşadı. Ecrin'in dokunuşları aracılığıyla, Deniz uzun zamandır unuttuğu anılarla ve duygularla yüzleşti.
İstanbul Escort Ecrin ve Deniz, bu seansın ardından sık sık bir araya gelmeye başladılar. İkisi de birbirlerinden öğrenecek çok şey olduğunu fark etti. Deniz, Ecrin'e sinema ve film dünyasını; Ecrin ise Deniz'e bedenin ve ruhun sırlarını anlattı. Aralarındaki ilişki, yalnızca mesleki değil, aynı zamanda kişisel bir bağa dönüştü.
Bir gün, Deniz Ecrin'e bir teklifte bulundu. Yeni bir projede, başrol oyuncusunun zorlu bir dönemden geçen bir masaj terapistini canlandıracağını söyledi. Deniz, bu karakterin Ecrin'den esinlenerek yazıldığını ve onun da filmde kısa bir cameo yapmasını istediğini belirtti.
Sergi Salonunda Aşk: Ecrin ve Deniz'in Beklenmedik Karşılaşması
Saatlik Escort Ecrin bu teklif karşısında şaşırdı, ancak teklifi kabul etti. Filmdeki kısa sahnesi, Ecrin'in doğal yeteneğini ve karizmasını ortaya koydu. Bu deneyim, onun için tamamen yeni bir kapı açtı. Ecrin, artık sadece bir masaj terapisti değil, aynı zamanda sinema dünyasının da aranan bir yüzüydü.Sinema dünyasında, bazen bir kıvılcımın, devasa bir alevi nasıl doğurabileceği görülürdü. Ecrin'in filmdeki kısa sahnesi, onun için böyle bir kıvılcım oldu. Kamera karşısında doğal bir yeteneğe sahip olduğunu keşfeden Ecrin, birçok yönetmen ve yapımcının dikkatini çekti. Ancak sinema dünyasına girmek, sadece birkaç sahneden çok daha fazlasını gerektiriyordu.
Deniz, Ecrin'in potansiyelini görmüştü ve onunla daha büyük projelerde çalışmak istiyordu. Ancak Ecrin'in öncelikle oyunculuk dersleri alması gerekiyordu. Ecrin, masaj terapistine ek olarak artık bir oyunculuk öğrencisiydi.
Oyunculuk derslerinde, Ecrin duygusal derinliklerine inmeyi öğrendi. Sahnedeki her karakterin bir hikayesi, bir geçmişi ve bir geleceği olduğunu anladı. Oyunculuk, onun için bir terapi haline geldi; sahnede kendini ifade etmenin yanı sıra, kendi iç dünyasını da keşfetti.
Bir yılın sonunda, Deniz Ecrin'e yeni bir film projesi sundu. Bu kez ana karakterin kendisi olduğu, bir masaj terapistinin hayatını, sevdikleriyle olan ilişkisini ve kendi içsel yolculuğunu anlatan dramatik bir film önerisiydi. Ecrin, bu projede başrolü üstlenmeye karar verdi.
Film, büyük bir başarıya ulaştı ve Ecrin'in oyunculuk kariyeri resmi olarak başlamış oldu. Ancak onun için en büyük ödül, izleyicilerin gözlerindeki ışıltı ve film sonrası aldığı pozitif geri dönüşlerdi. Ecrin, insanların hayatlarına dokunmanın sadece masajla değil, aynı zamanda sahnedeki performansıyla da mümkün olduğunu gördü.
Yıllar içinde, Ecrin hem bir masaj terapisti hem de başarılı bir oyuncu olarak iki farklı dünyada yer buldu. Ancak her iki dünyada da ortak olan şey, insanlara dokunma ve onlara ilham verme arzusuydu.
Saatlik Escort Ecrin, oyunculuk kariyerinde zirveye ulaştığı dönemde, yeni bir projede çalışmak üzere yurt dışına çağrıldı. Paris'te çekilecek olan bu romantik drama, Ecrin'in uluslararası arenada tanınmasına vesile olacaktı. Deniz ise Ecrin'in yanında bu maceraya atılmak istiyordu. Ancak bir önceki filmde yoğun bir şekilde çalışmaktan dolayı bir süreliğine dinlenmeye karar verdi.
Kalplerin Buluştuğu Yer: Ecrin'in Sanatla İç İçe Aşkı
Paris, Ecrin için bambaşka bir deneyimdi. Şehrin tarihi sokakları, Seine Nehri'nin romantik manzarası, her köşede karşılaştığı sanat ve kültür, ona ilham kaynağı oldu. Ancak bu şehirde yalnız hissettiği anlar da oluyordu. Telefonla Deniz'le konuştuğunda, onun yanında olmasını ne kadar istediğini fark ediyordu.Film çekimleri sırasında Ecrin, Fransız oyuncu Louis ile tanıştı. Louis, Ecrin'in zıttı bir karaktere sahip biriydi: neşeli, kaygısız ve her daim enerjik. İkisi arasında derin bir arkadaşlık başladı. Louis, Ecrin'e Paris'i, bir turistin değil, bir yerelin gözünden gösterdi. Ona Montmartre tepesinin gizli köşelerini, Seine Nehri kıyısında huzur bulabileceği saklı kafeleri ve şehrin en otantik restoranlarını keşfettirdi.
Ecrin, Louis ile geçirdiği zamanlarda, Deniz'i unutmuş değildi. Ancak Louis'in yanında, kendini daha özgür ve bağımsız hissediyordu. Ecrin, Louis'e Deniz'den bahsetti ve onunla olan ilişkisini anlattı. Louis, Ecrin'e hayatının geri kalanında ne istediğini düşünmesi için zaman tanımasını önerdi.
Film çekimleri bittiğinde Ecrin, İstanbul'a dönmeye karar verdi. Louis ile vedalaşırken, ona teşekkür etti ve Paris'te geçirdiği zamanın hayatını nasıl değiştirdiğini anlattı. İstanbul'da Deniz ile buluştuğunda, ona Paris'te yaşadıklarını, Louis ile olan arkadaşlığını ve hayatında ne istediğini anlattı.
Deniz, Ecrin'in hislerini anlayışla karşıladı ve ona ne yapmak istediğini sordu. Ecrin, bir süreliğine yalnız kalmak istediğini belirtti. Deniz, onun kararına saygı duydu ve iki arkadaş, birbirlerine sarılarak vedalaştılar.
Saatlik Escort Ecrin, hayatında yeni bir sayfa açmaya karar verdi. Hem masaj terapisti olarak hem de oyuncu olarak yaşamını sürdürmeye karar verdi. Ancak bu kez, yalnızca kendi istekleri ve hayalleri doğrultusunda hareket etmeye kararlıydı.
Ecrin, İstanbul'da yeni bir yaşama başlamıştı. Artık sadece bir oyuncu ya da masaj terapisti olarak değil, aynı zamanda bir hikaye anlatıcısı olarak da tanınıyordu. Paris'te geçirdiği zaman, ona kendi iç sesini dinlemenin ve duygularını kağıda dökmenin kıymetini öğretmişti. İlk kitabını yazmaya karar verdi.
Bu kitap, Paris'te yaşadığı deneyimlerini, Louis ile olan arkadaşlığını, Deniz ile yaşadığı inişli çıkışlı ilişkiyi ve kendi içsel yolculuğunu anlatıyordu. Yazma süreci onun için terapötik bir deneyim oldu. Her satırında, kendi duygularını, korkularını, sevinçlerini ve hayallerini keşfetti.
Kitabın adını "Seine'den Bosphorus'a: Bir Kadının İçsel Yolculuğu" koydu. Kitap yayımlandığında büyük ilgi gördü. Ecrin, hikayesinin birçok kişi tarafından ilgiyle okunduğunu ve onlara ilham verdiğini görmekten mutluluk duydu.
Bir gün, kitap tanıtım etkinliği sırasında, bir elin kitabını uzattığını gördü. Başını kaldırdığında karşısında Louis'i buldu. Ecrin, Louis'in İstanbul'a gelmesine şaşırmıştı ama aynı zamanda mutluydu. İkisi, uzun süre kahve içerek sohbet ettiler.
Bir Aşkın Hatıra Defteri: Ecrin ve Deniz'in Ortak Anıları
Louis, Paris'te bir müze açmayı planladığını ve Ecrin'in hikayesinin ona bu konuda ilham verdiğini söyledi. Ecrin, Louis'in bu projede yer almasını teklif etti. İkisi, İstanbul ve Paris arasında mekik dokuyarak birlikte çalışmaya başladılar.Deniz ise kendi yolunu çizmeye karar verdi. Film yönetmenliğine yoğunlaştı ve uluslararası festivallerde ödüller kazandı. Ancak Ecrin ile aralarındaki dostluk hiç bitmedi. Her iki şehirde de sık sık bir araya gelip anılarını tazelediler.
Saatlik Escort Ecrin'in hayatı, birçok iniş ve çıkışla doluydu, ama sonunda gerçek mutluluğu ve iç huzuru buldu. Hayatın, sadece bir hedefe ulaşmak değil, aynı zamanda yolculuğun tadını çıkarmak olduğunu anladı.
İstanbul'un kalbinde, tarihi bir apartmanda Ecrin yaşardı. Genç kadın, antika eşyalarla dolu bu evde yalnız başına, zamanın ötesinde bir hayat sürdürüyordu. Ecrin, tarih öğretmeniydi ve geçmişe olan bu tutkusu, onun hem mesleğini hem de yaşam tarzını etkiliyordu.
Bir gün, Ecrin antika bir saat satın aldı. Satın aldığı bu eski cep saati, Osmanlı dönemine aitti ve üzerinde karmaşık bir gravür vardı. Saati aldıktan sonra, gece saat 02:30'da, saatin tıkırtısıyla uykusundan uyandı. Gözlerini açtığında kendini 19. yüzyılın İstanbul'unda buldu. Şaşkınlık içinde etrafa baktı, çevresi değişmiş, giysileri farklılaşmıştı.
Dolaşmaya başladığında, yakışıklı bir genç adamla karşılaştı. Adı Kerem'di. Ecrin, Kerem'in bu dönemde ünlü bir ressam olduğunu öğrendi. İlk başta Kerem, Ecrin'e inanmakta zorlandı. Ancak zamanla, Ecrin'in 21. yüzyıldan geldiğini kabullendi. İkisi arasında derin bir bağ oluştu. Her gece Ecrin, 19. yüzyıla gidip Kerem'le vakit geçiriyor, gün doğumunda kendi zamanına geri dönüyordu.
Kerem, Ecrin için muhteşem portreler çizdi. Ecrin, bu portreleri kendi zamanında sakladı. Aşkları, zamanın ötesinde bir bağ kurmuştu. Ancak bu sıradışı ilişki, Ecrin'in her iki dünyada da dengesini kaybetmesine neden oldu. Fiziksel ve ruhsal olarak yorgun düşmeye başladı.
Bir gün, antika saati tamire götürmeye karar verdi. Saat tamircisi, saatin içinde gizlenmiş bir not buldu. Not, Kerem'in el yazısıyla yazılmıştı: "Seni seviyorum Ecrin, ama iki dünya arasında sıkışıp kalmamalısın. Saati tamir ettir, ve kendi zamanında mutlu ol."
Saatlik Escort Ecrin, saatini tamir ettirdi ve 19. yüzyıla dönemez oldu. Ancak Kerem'in ona bıraktığı portreler ve anılar, onunla her an yanındaydı. Ecrin, gerçek zamanında, gerçek aşkını buldu ve mutlu bir hayat sürdürdü. Ancak her zaman, zamanın ötesindeki bu sıradışı aşkı hatırladı.
Ecrin, modern dünyada yeniden ayaklarını yere bastığında, Kerem'in hatırasından başka hiçbir şeyin onu teselli edemediğini fark etti. Ancak onun bıraktığı portreler sayesinde, insanlar Kerem'in yeteneğini ve aşkını görebiliyordu. Ecrin, bu portrelerin bir sergisini açmaya karar verdi. Sergi, "Zamanın Ötesindeki Aşk" adını taşıyordu.
Sergi büyük bir ilgi gördü. İnsanlar, Kerem'in çizdiği portrelerin önünde saatlerce duruyor, her bir çizginin, her bir renk tonunun arkasındaki hikayeyi merak ediyorlardı. Ecrin, ziyaretçilere hikayelerini anlattı ve herkes bu sıradışı aşk hikayesine hayran kaldı.
Bir gün sergiye, uzun boylu, ela gözlü, yakışıklı bir genç adam geldi. Adı Emir'di. Ecrin'e yaklaşıp, "Benim aile albümümde Kerem'e çok benzeyen birinin resmi var," dedi. Emir, Kerem'in soyundan geliyordu. Ecrin, bu bilgi karşısında şaşırmıştı. Emir, Ecrin'e ailesinin eski fotoğraflarını ve mektuplarını gösterdi.
Mektuplarda, Kerem'in Ecrin'e olan aşkından, onunla geçirdiği zamanlardan ve bir gün torunlarına bu hikayeyi anlatma hayalinden bahsediyordu. Ecrin, mektupları okurken gözyaşlarına hakim olamadı.
Emir ve Saatlik Escort Ecrin, Kerem'in bıraktığı bu mirası korumak için birlikte çalışmaya başladılar. İkisi de tarih tutkunu oldukları için, birlikte birçok proje gerçekleştirdiler. Zamanla aralarında, Kerem ve Ecrin'in yaşadığına benzer derin bir aşk doğdu.
Ecrin, zamanın ötesinde bir aşk yaşamış olsa da, gerçek zamanında da gerçek aşkı bulmuştu. Kerem'in hatırası her zaman onunla olacaktı, ama şimdi yanında Emir vardı ve onunla yeni anılar, yeni hikayeler yazıyordu.
Saatlik Escort Ecrin ve Deniz: Zamanın Ötesinde Bir Aşk Hikayesi
Ecrin ve Emir, Kerem’in bıraktığı mirasın peşinde derinlemesine bir araştırma başlattılar. Emir'in ailesinin eski evinde, Kerem'in kullanmış olduğu birçok kişisel eşyayı, güncelerini ve eskizlerini buldular. Bu günceler, Kerem'in iç dünyasını, hayallerini ve Ecrin'e olan duygularını detaylı bir şekilde ortaya koyuyordu.Ecrin, Kerem'in güncelerini okudukça, onunla olan anıları daha da canlandı. Ancak Emir'in varlığı, ona bu süreci daha kolay atlatmasına yardımcı oluyordu. Emir, Kerem'in yaşamını ve sanatını anlamak için büyük bir hevesle bu günceleri inceliyordu. İki aşk arasında kalan Ecrin, Emir'in desteğiyle bu duygusal yükü taşıyabiliyordu.
Birlikte, Kerem’in eserlerini ve hikayesini daha geniş kitlelere ulaştırmak için bir kitap projesi başlattılar. "Zamanın Ötesindeki Ressam: Kerem" adlı kitap, kısa süre içinde büyük ilgi gördü ve bestseller listelerinde üst sıralarda yer aldı.
Bu proje, Ecrin ve Emir’in arasındaki bağı daha da güçlendirdi. İkisi, Kerem'in hatırasını yaşatmanın yanı sıra kendi hikayelerini de yazıyorlardı. Birlikte seyahat ettiler, tarihi yerleri ziyaret ettiler ve bu süreçte birbirlerine daha da yakınlaştılar.
Bir gün Emir, Ecrin’e Kerem'in eski evinde bulduğu bir yüzüğü hediye etti. Bu yüzük, Kerem'in Ecrin'e vermek istediği ancak fırsat bulamadığı yüzüktü.
Saatlik Escort Ecrin, bu jest karşısında duygusal anlar yaşadı. Kerem ile yaşadığı aşk, onun kalbinde sonsuz bir yere sahipti. Ama şimdi Emir'le yeni bir hayat, yeni bir başlangıç yapma şansı vardı. İkisi de geçmişin gölgesinde değil, şimdinin ışığında aşklarını yaşıyorlardı.
Ecrin, üniversite yıllarında tanıştığı Deniz'e ilk görüşte vurulmuştu. Deniz, Edebiyat bölümünde okuyan yakışıklı, entelektüel, kitap kurdu bir gençti. Ecrin ise Sanat Tarihi bölümünde eğitim alıyordu. İkisi de farklı bölümlerde okusalar da kütüphanede karşılaşmaları sıkça gerçekleşiyordu.
Ecrin, Deniz'e olan duygularını hiçbir zaman dile getirememişti. Onunla konuşmak için bahaneler üretir, kitap tavsiyeleri almak adına yanına yaklaşırdı. Ancak her seferinde kalbi o kadar hızlı çarpardı ki, kelimeler ağzından çıkmaz olurdu.
Deniz, Ecrin'in bu çekingen tavrını sevimli buluyor, onunla sohbet etmeyi seviyordu. Ancak Ecrin'in ona olan platonik duygularından habersizdi. Ecrin, Deniz'e yazdığı ama hiç göndermediği mektupları bir kutuda saklıyordu. Her mektupta duygularını, hayallerini ve ona olan sevgisini kaleme alıyordu.
Üniversite yılları sona erdiğinde,
Yıllar sonra, bir kitap fuarında karşılaştılar. Deniz, Ecrin'e bir kitap hediye etti: "Platonik Aşkların Şiirleri". Ecrin, bu kitapla birlikte yıllar önce yazdığı ve hiç göndermediği mektupları Deniz'e verdi. Deniz, mektupları okuduğunda Ecrin'e olan duygularını fark etti ve ona "Keşke bu mektupları daha önce okusaydım," dedi.
Ancak ikisi de farklı hayatlarda, farklı yollarda ilerliyorlardı. Aralarında platonik bir aşk, okunmamış mektuplar ve paylaşılmamış anılar vardı. Her ne kadar birlikte olmasalar da, kalplerinde birbirlerine dair sıcak bir yerleri vardı.
Kitap fuarındaki bu rastlantısal karşılaşma, Ecrin ve Deniz'in hayatlarına farklı bir yön kazandırdı. Ecrin, Deniz’e yazdığı mektuplarda dile getirdiği duyguların aslında hiç değişmediğini fark etti. Deniz ise Ecrin'in mektuplarındaki içtenlik ve samimiyet karşısında derin bir hayranlık duydu.
Fuarın son gününde, bir kafede buluşmaya karar verdiler. Eski günleri anımsarken, aralarındaki platonik aşkın hâlâ taze olduğunu hissettiler. İkisi de hayatlarında farklı yollarda ilerlemiş olsalar da, birbirlerine olan duyguları zamanla büyümüş, olgunlaşmıştı.
Deniz, öğretmenlik yaptığı şehirden ayrılmayı ve başka bir şehirde yeni bir başlangıç yapmayı planlıyordu. Saatlik Escort Ecrin ise yurtdışında aldığı eğitimin ardından ülkesine dönüş yapmış ve bir sanat galerisinde küratör olarak çalışıyordu.
Birlikte vakit geçirdikçe, Ecrin ve Deniz, aralarındaki bağın sadece platonik olmadığını anladılar. Her iki taraf da birbirlerine karşı derin bir sevgi ve saygı besliyordu. Bu sevgi, yıllar boyunca platonik kalmış olsa da, aslında iki kalp arasında köprü kurmuştu.
Deniz, Ecrin'e "Belki de aramızdaki bu platonik aşk, bizi bu an için hazırlıyordu," dedi. Ecrin, gülümseyerek ona katıldı. İkisi de, hayatlarının farklı dönemlerinde karşılaşsalar da, aslında kaderin onları bir araya getirdiğine inanıyorlardı.
Birkaç ay içinde, Deniz Ecrin'in yaşadığı şehre taşındı. İkisi de kariyerlerine ve birlikte geçirdikleri zamanlara odaklandılar. Aralarındaki aşk, zamanla daha da derinleşti.
Bir gün, Deniz Saatlik Escort Ecrin'e bir sürpriz yaptı. Ecrin’in yazdığı mektuplardan alıntılar yaparak bir kitap hazırladı ve bu kitabı Ecrin’e hediye etti. Kitabın adı "Bir Platonik Aşkın Hatıra Defteri"ydi. Ecrin, bu jest karşısında duygulanarak Deniz'e sarıldı.
İki sevgili, platonik aşklarının gerçek bir aşka dönüştüğü bu şehirde, birlikte yeni bir hayat kurarak mutlu bir şekilde yaşamaya devam ettiler.
İstanbul Escort Deniz ve Ecrin, birbirlerine olan derin sevgileri sayesinde zamanın ötesinde bir bağ kurmuşlardı. İkisi de birlikte geçirdikleri her anın kıymetini biliyor, birbirlerine olan duygularını her fırsatta dile getiriyorlardı.
Ecrin'in çalıştığı sanat galerisinde büyük bir sergi açılışına hazırlık yapılıyordu. Serginin teması, "Aşkın Evreleri" idi. Ecrin, bu sergi için hazırlıklarını sürdürürken Deniz'den beklenmedik bir teklif aldı. Deniz, serginin en özel köşesinde Ecrin'e evlenme teklif etmeyi planlıyordu. Bu sürprizi hazırlamak için galeri yetkilileri ve Ecrin'in yakın arkadaşlarıyla işbirliği yaptı.
Sergi günü geldiğinde, galeri dolup taşıyordu. Ecrin, sergiyi gezen konuklara eserleri hakkında bilgi verirken, Deniz onu en özel köşeye doğru yönlendirdi. O köşede, Ecrin'in yazdığı platonik aşk mektuplarından alıntılarla hazırlanmış büyük bir tablo ve altında "Benimle evlenir misin?" yazılı bir not vardı.
Ecrin, bu sürpriz karşısında gözleri dolu dolu Deniz'e baktı ve "Evet" dedi. Galerideki herkes alkışlarla onların bu mutlu anlarına eşlik etti. İki sevgili, birbirlerine sıkı sıkı sarılarak bu özel anın tadını çıkardılar.
Deniz ve Ecrin, kısa bir süre sonra sade bir törenle evlendiler. Düğünlerinde, arkadaşları ve aileleriyle birlikte mutluluklarına ortak oldular. İkisi de birbirlerini buldukları için minnettardı ve birlikte bir ömür boyu mutlu olmayı dilediler.